Tom bir dizüstü bilgisayarda yazı yazarken tezgahta oturdu.
- Tom sat at the counter, typing on a notebook computer.
İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne?
- An Englishman, a Belgian and a Dutchman enter a pub and sit down at the counter. Says the barkeeper, Wait a minute, is this a joke or what?
Tokyo borsasında, aşağı yukarı 450 şirketin hisse senetleri sayaç üzerinde işlem gördü.
- In the Tokyo stock market, stocks of about 450 companies are traded over the counter.
Sadece çekirdekte olan DNA'nın aksine, RNA da sitoplazmada bulunur.
- In contrast to DNA, which only occurs in the nucleus, RNA is also found in the cytoplasm.
Birçok söylentinin aksine, ben her şeyi bilmiyorum.
- In contrast to many rumours, I don't know everything.
Tokmağı saat yönünün tersine çevirin.
- Turn the knob counterclockwise.
Tokmağı saat yönünün tersine çevirin.
- Turn the knob counterclockwise.
Sizin fikriniz bizim politikamıza ters düşüyor.
- Your idea runs counter to our policy.