Bütün öğleden sonrayı arkadaşlarla sohbet ederek geçirdim.
- I spent the whole afternoon chatting with friends.
Öğleden sonra bir uçuş var mı?
- Is there a flight in the afternoon?
Her ikindi, kadın kiliseye dua etmeye giderdi.
- Every afternoon, the woman went to church to pray.
Hafif bir ikindi güneşi, dalların arasından süzülüp pencereden içeri giriyordu.
- The soft afternoon sun came in through the branches of the tree and then the window.
Tünaydın bayanlar ve baylar.
- Good afternoon, ladies and gentlemen.
rfhtfghfg.
... DAVID BECKHAM: Morning, afternoon, ...
... So on the date of September 16 in the afternoon, 3:00 PM, we ...