affedilebilir

listen to the pronunciation of affedilebilir
التركية - الإنجليزية
forgivable

Lying is forgivable when it is done by a doctor trying to give heart to a terminally ill patient. - Yalan bir ölümcül hastaya kalbini vermeye çalışan bir doktor tarafından söylendiği zaman affedilebilir.

redeemable
pardonable
remissible
excusable
venial
affedilebilir suç
venial sin
affet
let off
affet
condone

I certainly don't condone that. - Kesinlikle onu affetmem.

affet
absolve
affet
forgive

Forgive me Father for I have sinned. - Günah işlediğim için beni affet Tanrım.

Forgive them, for they know not what they do. - Onları affet, zira onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.

affet
forgave

Tom forgave Mary for losing all his money. - Tom bütün parasını kaybettiği için Mary'yi affetti.

You forgave me, didn't you? - Beni affettin, değil mi?

affet
{f} forgiving
affet
{f} excuse

The teacher excused me for being late for class. - Öğretmen derse geç kaldığım için beni affetti.

My mother excused his mistake. - Annem onun hatasını affetti.

affet
remit
affet
forgiven

We have already forgiven you. - Biz zaten sizi affettik.

Tom still hasn't forgiven me. - Tom hâlâ beni affetmedi.

affet
absolved
affet
letoff
affedilebilir
المفضلات