Tom'un uygun olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is adaptable.
Tom çok uyumlu değil.
- Tom isn't very adaptable.
Sadece uyarlamak zorundasın.
- You just have to adapt.
Yabancı bir kültürde yaşamaya uymak genellikle zordur.
- It is generally hard to adapt to living in a foreign culture.
Kendini yeni çevresine uyarlamaya çalıştı.
- He tried to adapt himself to his new surroundings.
Sadece uyarlamak zorundasın.
- You just have to adapt.
Bu kitap çocuklar için uyarlanmıştır.
- This book is adapted for children.
O, hikayeyi çocuklar için uyarladı.
- He adapted the story for children.
Biz bu yeni koşullara planımızı adapte etmeliyiz.
- We must adapt our plan to these new circumstances.
Kendisini yeni çevresine adapte etmeyi zor buldu.
- She found it was difficult to adapt herself to her new surroundings.
They could not adapt to the new climate and so perished.