Yolculuk etmek bugünlerde kolaydır.
- Travelling is easy these days.
Yalnız yolculuk ediyorum.
- I'm travelling alone.
Seyahat etmeyi gerçekten severim.
- I really like travelling.
O, arkadaşıyla seyahat etmeye gitti.
- She went travelling with her friend.
Onun seyahat için büyük bir merakı var.
- He has a great fancy for travelling.
Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
- Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.
Zengin olsam zamanımı seyahat ederek geçiririm.
- If I were rich, I'd pass my time in travelling.