Televizyon izlemek çoğu insanlar için interaktif değildir.
- Watching television isn't interactive for most people.
Herkes sadece mükemmel cümleler eklese, bu proje asla bu kadar interaktif ve ilginç olmazdı.
- If everybody just added perfect sentences, this project would never be very interactive and interesting.
Birbirleriyle tokalaştılar.
- They shook hands with each other.
Her iki taraf birbirleriyle uzlaşmak zorundaydı.
- Both sides had to compromise with each other.