الإنجليزية - التركية
تعريف act of deliberating; deliberation; consultation في الإنجليزية التركية القاموس.
- council
- {i} divan
- council
- {i} konsey
Bu öğrenim hibesi bana bölüm konseyi tarafından verildi.
-This study grant was given to me by the departmental council.
Devrim konseyi strateji planlamak için toplandı.
-The revolutionary council met to plan strategy.
- council
- meclis
Ben beş yıldır belediye meclisindeyim.
-I've been on the city council for five years.
Ben de, bir belediye meclisi üyesiyim.
-I'm a councillor, too.
- council
- {i} kurul
Yeni bir öneriyi tartışmak için bir yürütme kurulu oluşturuldu.
-An executive council was formed to discuss the new proposal.
- council
- kurultay
- council
- müşavere
- council
- Council of State Danıştay
- council
- (Askeri) KONSEY: Yönetmelikler veya genel emirlerle kurulmuş, daimi inceleme veya istişare grubu. Konsey, kendisine verilmiş konular üzerinde belirli makama teklif ve tavsiyelerde bulunur. İlgili makamların (asker, sivil veya karma) kıdemli temsilcilerinden mürekkeptir. İlgili şahıslar için bu kurulda üyelik -asil sekreterlik görevi almış olanlar dışında- esas görevlerine ek bir görevdir
- council
- ihtiyar heyeti
- council
- kiraya verilen
- council
- danışma kurulu
- council
- (ev/daire/vb.) yerel idare tarafından yapılan
- council
- {i} yönetim kurulu
- council
- {i} İng. belediye meclisi; ihtiyar heyeti
- council
- {i} kurul, komisyon; konsey, danışma kurulu
- council
- councilman encümen üyesi
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف act of deliberating; deliberation; consultation في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- council
act of deliberating; deliberation; consultation
الواصلة
act of deliberating; deliberation; con·sul·ta·tionالنطق
Resimler
المفضلات