Bunu senin için yapıyorum.
- I'm doing it for you.
Bunu senin için yapıyorum.
- I'm doing this for you.
İhracat işi iyi yapılmıyor.
- The export business isn't doing well.
Ben, birkaç saatliğine ev işimi yapmayı erteledim.
- I postponed doing my housework for a few hours.
Bu senin kendi faaliyetin.
- This is your own doing.
Canım bügün evde kalmak ve bir şey yapmamak istiyor.
- Today I just feel like staying at home and doing nothing.
Tom'u rahatsız eden şeyleri yapmayı durdurmalısın.
- You need to stop doing things that bother Tom.
Zamanınızın çoğunu ne yaparak geçirirsiniz?
- What do you spend most of your time doing?
Hemşireler zamanlarının çoğunu ne yaparak harcarlar?
- What do nurses spend most of their time doing?