abuhal aderwic amsudh

listen to the pronunciation of abuhal aderwic amsudh
الإنجليزية - التركية

تعريف abuhal aderwic amsudh في الإنجليزية التركية القاموس.

mad
{s} delice, deli gibi. mad as a hatter/mad as zırdeli
mad
{s} kudurmuş
mad
{s} k.dili. çok kızmış, kudurmuş
mad
hasta

O bugünkü sınava girmek istemedi, bu yüzden hasta olduğuna inandırdı, ve okula gitmedi. - He didn't want to take today's test, so he made believe that he was sick, and didn't go to school.

O, kendisinin hasta olduğuna inandırdı. - She made believe that she was sick.

mad
kuduruk
mad
kaçık
mad
kırık

Kırık kapıya geçici bir onarım yaptım. - I made a temporary repair to the broken door.

Onun kalesi kırık camdan yapılmıştı. - His castle was made of broken glass.

mad
deli

Tom beni deli ediyor. - Tom is driving me mad.

Ultraviyole ışınlarının ani artışı araştırmacıları ozon deliklerinin varlığına inandırdı. - The sudden increase of ultraviolet rays made the researchers believe in the existence of ozone holes.

mad
kızgın

Tom'un bana çok kızgın olmadığını umuyorum. - I hope Tom's not too mad at me.

Bugün mümkünse Tom'dan uzak durmalısın. O sana çok kızgın. - You should avoid Tom today if at all possible. He's very mad at you.

mad
kuluduk
mad
{s} sinirli

Tom sinirli görünüyordu. - Tom looked like he was mad.

Tom bana sinirli ama onu suçladığımı söyleyemem. - Tom is mad at me and I can't say I blame him.

mad
mad about k
mad
{s} çılgın

Bir çılgınla benim aramdaki tek fark benim bir çılgın olmamamdır. - The only difference between me and a madman is that I'm not mad.

Buz gibi suda yüzmeyi denemesi çılgınlıktı. - It was mad of him to try to swim in the icy water.

mad
çıldırmış

O kadar üzgündü ki neredeyse çıldırmıştı. - He was so sad that he almost went mad.

mad
dengesini kaybetmiş
mad
kendinden geçmiş
mad
dili fazla istekli
mad
maksimum kullanılabilecek doz
الإنجليزية - الإنجليزية
mad
abuhal aderwic amsudh
المفضلات