Bir kitabın özetini çıkardım.
- I made an abstract of a book.
Ben makaleyi okumadım ama özeti okudum.
- I didn't read the paper, but I read the abstract.
Bu günlerden biri bu günlerden hiçbiri değil.
- One of these days is none of these days.
Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.
- None of the computers can continue to run with a burnt card.
Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.
- None of the computers can continue to run with a burnt card.
Bu günlerden biri bu günlerden hiçbiri değil.
- One of these days is none of these days.
Bazı soyut sanatları anlaması zordur.
- Some abstract art is difficult to understand.
Soyut sanat hissedilecek bir şeydir.
- Abstract art is something to feel.
Biraz tuz istedim fakat kavanozda hiç yoktu.
- I wanted some salt, but there was none in the jar.
Yarım somun ekmek hiç yoktan iyidir.
- Half a loaf is better than none.
Hiç kimse onu Tom'un yapabildiği kadar iyi yapamaz.
- None can do it as good as Tom can.
Herkes için bir arkadaş hiç kimse için bir arkadaştır.
- A friend to all is a friend to none.
Hiçbiriniz benim partime davet edilmeyecek.
- None of you are invited to my party.
Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- I hope that none of them got into an accident.
Bazı soyut sanatları anlaması zordur.
- Some abstract art is difficult to understand.
Soyut sanat hissedilecek bir şeydir.
- Abstract art is something to feel.
Herhangi biri mi yoksa hiç biri mi?
- Any of them or none of them?
Hiç birimiz Fransızca bilmiyor.
- None of us speak French.
He abstracted out the square root function.