Though she looks like his older sister, the fact is that she is his mother.
- O onun ablası gibi görünmesine rağmen, gerçekte onun annesidir.
Mary is Tom's older sister.
- Mary Tom'un ablasıdır.
Our great-great-grandmother died the day after my elder sister was born.
- Bizim büyük büyük büyük annemiz ablam doğduktan sonraki gün öldü.
Emily's staying in her elder sister's house, because her parents went to the United States for a couple of weeks.
- Emily ablasının evinde kalıyor, çünkü anne babası birkaç haftalığına Amerika Birleşik Devletleri'ne gittiler.
Tom has three older sisters.
- Tom'un üç ablası vardır.
My older sister goes jogging every day.
- Ablam her gün koşuya gider.
My big sister showers every day.
- Ablam her gün duş alıyor.
My big sister wants to kill me.
- Ablam beni öldürmek istiyor.