a youthful expert; chiefly used attributively; as, kid jones

listen to the pronunciation of a youthful expert; chiefly used attributively; as, kid jones
الإنجليزية - التركية

تعريف a youthful expert; chiefly used attributively; as, kid jones في الإنجليزية التركية القاموس.

kid
{f} dalga geçmek
kid
{f} şaka yapmak
kid
delikanlı
kid
arkadaşlar

Her zaman sınıf arkadaşlarına gösteriş yapan türde bir çocuktu. - He was the kind of kid who was always showing off to his classmates.

Çocukluğumda sınıf arkadaşlarım ve ben oynamak için bütün bilyeleri okula götürürdük. Bu günlerde çoğu çocuğun akıllı telefonları ve iPod'ları var. - When I was a kid, my classmates and I would all take marbles to school to play with. These days, most kids have got smartphones and iPods.

kid
(Aİ) (kardeş) genç olan
kid
oğlak
kid
genç

Ben genç bir çocukken annem bana hikayeler okurdu. - My mother used to read me stories when I was a young kid.

Ben gençken, bir çocuğun sahip olabileceği en modern şey, bir transistör radyoydu. - When I was young, the hippest thing a kid could own was a transistor radio.

kid
ayak yapmak
kid
çocuk,v.şaka yap: n.çocuk
kid
dili takılmak
kid
{i} oğlak, keçi yavrusu
kid
{i} oğlak derisi
kid
{f} takılmak
kid
{i} küçük

Benim küçük erkek kardeşim on iki yaşında. - My kid brother is twelve.

Küçükken, bulutları pamuk şekere benzetirdim. - When I was a kid, I used to think that fairy floss and clouds were alike.

kid
şakadan aldatmak
kid
(fiil) şaka yapmak, dalga geçmek, işletmek, takılmak, kandırmak, yavrulamak (keçi)
kid
{i} k.dili. çocuk
kid
dili çocuk
الإنجليزية - الإنجليزية
kid
a youthful expert; chiefly used attributively; as, kid jones
المفضلات