Her zaman sınıf arkadaşlarına gösteriş yapan türde bir çocuktu.
- He was the kind of kid who was always showing off to his classmates.
Tom ve Mary çocukluklarından beri arkadaşlar.
- Tom and Mary have been friends since they were kids.
Ben gençken, bir çocuğun sahip olabileceği en modern şey, bir transistör radyoydu.
- When I was young, the hippest thing a kid could own was a transistor radio.
Ben genç bir çocukken annem bana hikayeler okurdu.
- My mother used to read me stories when I was a young kid.
Benim küçük erkek kardeşim on iki yaşında.
- My kid brother is twelve.
Küçük çocukları kaçıran insanlar hakkında duymak kanımı kaynatıyor.
- Hearing about people kidnapping little children just makes my blood boil.