Bu gemi okyanus yolculuğu için uygun değil.
- This ship is not fit for an ocean voyage.
John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.
- John is not as old as Bill; he is much younger.
Onun 100 dolardan az parası yok.
- He has not less than 100 dollars.
Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.
- I've got nothing to say to him.
Onun yardımı olmasaydı asla onu yapamazdın.
- If it had not been for her help, you would never have done it.
Neyin doğru olmadığını asla söylemem.
- I never say what is not true.
Katiyen yapmayacaksın.
- You'll do nothing of the kind.
Tüm gün katiyen bir şey yemedim.
- I ate absolutely nothing the whole day.