a wine collection, especially when stored in a cellar

listen to the pronunciation of a wine collection, especially when stored in a cellar
الإنجليزية - التركية

تعريف a wine collection, especially when stored in a cellar في الإنجليزية التركية القاموس.

cellar
kiler

Kiler kapısı bir patlama sesi ile açıldı. - The cellar-door flew open with a booming sound.

Daha fazla şarap istiyorsan kilere git ve biraz al. - If you want any more wine, go to the cellar and get some.

cellar
{i} mahzen

Şarap mahzenine gidin ve birkaç şişe şarap alın. - Go to the wine cellar and get a couple of bottles of wine.

Benim mahzende iki tane üç fazlı güç jeneratörlerim var. - I have two three-phase power generators in my cellar.

cellar
bodrum yer
cellar
mahzen/kiler
cellar
bodrum kat
cellar
{i} şarap stoğu
cellar
{i} bodrum

Bodruma in ve bize birkaç şişe şarap getir. - Go down into the cellar and get us a couple of bottles of wine.

Bodrumda saklandılar. - They hid in the cellar.

cellar
salt cellar tuzluk
cellar
{i} şarap stoku
cellar
{i} şarap mahzeni

Tom'un bodrumunda bir şarap mahzeni var. - Tom has a wine cellar in his basement.

Şarap mahzenine gidin ve birkaç şişe şarap alın. - Go to the wine cellar and get a couple of bottles of wine.

cellar
(Bilgisayar,Teknik) aşağı itmeli bellek
cellar
yeraltı
الإنجليزية - الإنجليزية
cellar
a wine collection, especially when stored in a cellar
المفضلات