Onun önsezisine rağmen Mary kilere girdi.
- Despite her foreboding, Mary entered the cellar.
Daha fazla şarap istiyorsan kilere git ve biraz al.
- If you want any more wine, go to the cellar and get some.
Tepenin üstünde bir mahzen kazıldı ve onlar evi yavaşça yoldan tepeye taşıdılar.
- A cellar was dug on top of the hill and they slowly moved the house from the road to the hill.
Şarap mahzenine gidin ve birkaç şişe şarap alın.
- Go to the wine cellar and get a couple of bottles of wine.
Bodruma in ve bize birkaç şişe şarap getir.
- Go down into the cellar and get us a couple of bottles of wine.
TV setimizi aşağıya bodruma getirdi.
- He brought our TV set down to the cellar.
Tom kendini kazara şarap mahzenine kilitledi.
- Tom accidentally locked himself in the wine cellar.
Şarap mahzenine gidin ve birkaç şişe şarap alın.
- Go to the wine cellar and get a couple of bottles of wine.