Genelde camilerde seccade bulunur.
- At the mosques, prayer rugs are generally found.
Anneannemin yeşil bir seccadesi vardı.
- My grandmother had a green prayer rug.
Lütfen ilk önce halıyı temizle.
- Please beat the rug, first.
Mary mutfak zeminini paspaslarken Tom halıyı temizliyordu.
- Tom was vacuuming the rug while Mary was mopping the kitchen floor.
Masamın altına bir kilim koydum.
- I put down a rug under my desk.
Tibetli kilim dokumacıları geleneksel tasarımlar ve düğümler kullanır. Dolayısıyla onların kilimleri basit, doğal bir görünüme sahiptir.
- Tibetan rug weavers use traditional designs and knotting. Hence their rugs have a simple, natural look.
Is that a rug on his head?.