Çin, silah programını modernleştirmek için çalışıyor.
- China is working to modernize its weapons program.
Silah ihracatı yasaklandı.
- Weapons export was prohibited.
O beni kolumdan yakaladı.
- He caught me by the arm.
Kollarımın altında terledim.
- I perspired under the arms.
Tom kolunu Mary'nin etrafına koydu.
- Tom put his arm around Mary.
O, kolunu onun beline koydu.
- He put his arm around her waist.
Gemilerini silahlandırmak için izin istediler.
- They asked for permission to arm their ships.
Barack Obama, nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir yasaklamayı hedefliyor, fakat tüm savaşlarda onlara karşı değil.
- Barack Obama is aiming for an international ban on nuclear weapons, but is not against them in all wars.
Çin, silah programını modernleştirmek için çalışıyor.
- China is working to modernize its weapons program.
Ordu cephaneliğini düşmana bıraktı.
- The army surrendered its arsenal to the enemy.
Bebek annesinin kucağında uykuya dalmıştı.
- The baby was sound asleep in her mother's arms.
Silah ihracatı yasaklandı.
- The export of arms was prohibited.
Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
- The troops had plenty of arms.
Gemilerini silahlandırmak için izin istediler.
- They asked for permission to arm their ships.
... weapon. And so what we said is, we're keeping our end of the bargain. We're moving in the ...
... a nuclear weapon ...