Onlar onu onun kol saati ile kimliğini saptayabildiler.
- They were able to identify him by his wrist watch.
Ona bir kol saati aldım.
- I got her a wrist watch.
O çok değerli bir kol saatine sahip.
- He owns a very valuable wristwatch.
Herhangi bir kol saati çok pahalı değilse iyidir.
- Any wristwatch is fine if it's not too expensive.
Tom altından yapılmış bir kol saati takıyor.
- Tom wears a gold wristwatch.
Kol saatleri, duvar saatleri, dijital saatler, altın saatler, guguklu saatler, kuvars saatler, kronometreler, zamanlayıcı ve kule saatleri de dahil olmak üzere saatlerin birçok farklı türleri vardır.
- There are many different kinds of clocks, including wristwatches, wall clocks, digital watches, gold watches, cuckoo clocks, quartz watches, stopwatches, timer and tower clocks.