Çocuğun Keman çaldığını duyduk.
- We heard the boy playing the violin.
Jane gitarın yanı sıra keman çalabilir.
- Jane can play the violin, not to mention the guitar.
Maria'nın rahmetli kocası bir kemancıydı.
- Maria's late husband was a violinist.
O iyi bir kemancıdır.
- He is a good violinist.
The first violin often plays the lead melody lines in a string quartet.