الإنجليزية - التركية
تعريف a vessel with a very narrow stern; called also pinky في الإنجليزية التركية القاموس.
- pink
- pembe
Uzun boylu adam, yakasına pembe bir karanfil takmıştı.
-The tall man wore a pink carnation in his lapel.
O, duvarı pembe boyadı.
-She painted the wall pink.
- pink
- süngü ile delmek
- pink
- (araba) teklemek
- pink
- {i} uzun ve dar latin yelkenli tekne
- pink
- (sıfat) pembe, ılımlı komünist, solcu (ılımlı)
- pink
- {f} saplamak
- pink
- {i} pembe renk
Pembe renk sadece kızlar için değildir.
-Pink is not just for girls.
Kız kardeşimin arabası pembe renklidir.
-My sister's car is pink.
- pink
- {f} kenarını zikzaklı kesmek
- pink
- {f} kenarını oyalamak
- pink
- {i} en güzel dönem
- pink
- {f} delmek (süngü ile)
- pink
- pembe in the pink of condition sıhhatça en iyi durumda
- pink
- (isim) karanfil, pembe, ılımlı komünist, en güzel dönem, zirve, uzun ve dar latin yelkenli tekne
- pink
- (fiil) delmek (süngü ile), saplamak, kenarını zikzaklı kesmek, kenarını oyalamak, kliketli çalışmak (araba)
- pink
- pi
- pink
- tilki avcılarının giydikleri kırmızı ceket
- pink
- teklemek
- pink
- dili kabul günü
- pink
- sosya
- pink
- {i} ılımlı komünist
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a vessel with a very narrow stern; called also pinky في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- pink
a vessel with a very narrow stern; called also pinky
الواصلة
a ves·sel with a ve·ry nar·row stern; called al·so pin·kyالنطق
Resimler
المفضلات