Tom, mezarlıklık vardiyasında çalışmayı sevmiyor.
- Tom doesn't like working the graveyard shift.
Freddy geçen ay mezarlıkta vardiyalı olarak çalışıyordu, bu yüzden normal saatlerde çalışan arkadaşlarından herhangi birini göremiyordu.
- Freddy's been working the graveyard shift the past month, so he hasn't been able to see any of his friends who work normal hours.
Ben karanlıktan sonra mezarlık tarafında yürümekten kaçınmaya çalışıyorum.
- I try to avoid walking by the cemetery after dark.
Tom Mary'nin cenaze töreni bitmeden mezarlıktan ayrıldı.
- Tom left the cemetery before Mary's funeral was over.