Sen hiç gece yarısı bir mezarlıkta yürüdün mü?
- Have you ever walked through a graveyard at midnight?
Bütün hayatım boyunca böyle kasvetli bir mezarlık görmedim.
- Never in all my life have I seen such a dreary graveyard.
Tom, Mary ile mezarlıkta buluştu.
- Tom met Mary at the cemetery.
Mezarlıkta, kendi kuyruğunu ısıran bir yılan heykeli var.
- In the cemetery, there is a statue of a snake biting its own tail.