Savaşla ilgili duygularını ifade etti.
- She expressed her sentiments on the war.
Böyle duyguların hâlâ var olduğunu bilmiyordum bile.
- I didn't even know that these sentiments still existed.
Tom duygusal hissetmekten kendini alamadı.
- Tom couldn't help but feel sentimental.
Myanmar'da Çin karşıtı düşünceler artıyor.
- Anti-Chinese sentiment is on the rise in Myanmar.