a thing that points, index, dog

listen to the pronunciation of a thing that points, index, dog
الإنجليزية - التركية

تعريف a thing that points, index, dog في الإنجليزية التركية القاموس.

pointer
{i} işaretçi
pointer
işaret eden
pointer
işaret edici
pointer
imleyici
pointer
(Bilgisayar) işaretleyici

Bir uçağa ya da helikoptere asla bir lazer işaretleyici doğrultmamalısın. - You should never aim a laser pointer at an airplane or helicopter.

pointer
gösterge
pointer
yararlı öneri
pointer
puvanter
pointer
(Mühendislik) gösterge, ibre
pointer
{i} ibre, gösterge
pointer
imleç
pointer
işaret eden kimse veya şey
pointer
{i} işaret değneği
pointer
öğüt/zağar/gösterge/çubuk
pointer
{i} av köpeği
pointer
işaret parmağı
pointer
{i} iğneleme
pointer
{i} puanter (bir tür av köpeği)
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} pointer