Tom'un parmağında bir kıymık vardı, bu yüzden onu çıkarması için Mary'nin ona yardım etmesini rica etti.
- Tom had a splinter in his finger, so he asked Mary to help him get it out.
Avucumun içinde bir kıymık var.
- I have a splinter in the palm of my hand.
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
- I tried a piece of cake and it was delicious.
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
- I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.