Hayır, onun bir güdüsü yok.
- No, he doesn't have a motive.
Senin güdün taktire değer fakat eylemin değil.
- Your motive was admirable, but your action was not.
Tom'un Mary'yi öldürmek için nedeni yoktu.
- Tom had no motive to kill Mary.
Cinayetin nedeni kıskançlıktı.
- Jealousy was the motive for the murder.