Tom tahıl bulamacı kutusunu dolaptan çıkardı ve kendisine bir kase dolusu koydu.
- Tom got a box of cereal out of the cupboard and poured himself a bowlful.
Mary akşam yemeği pişirmeye gittiğinde, dolaptaki patateslerinin çimlenmiş olduğunun farkına vardı.
- When Mary went to cook dinner, she found that her potatoes had sprouted in the cupboard.