a superintendant, guide, ruler, rule

listen to the pronunciation of a superintendant, guide, ruler, rule
الإنجليزية - التركية

تعريف a superintendant, guide, ruler, rule في الإنجليزية التركية القاموس.

director
{i} müdür

Müdürle konuşabilir miyim? - Can I speak with the director?

Şirketin müdürüyle görüşmek istiyorum. - I want to see the director of the company.

director
{i} yönetmen

Steven Spielberg bir film yönetmenidir - Steven Spielberg is a film director.

Anime yönetmeni Satoshi Kon, kırk yedinci doğum gününden kısa süre önce 24 Ağustos 2010 tarihinde pankreas kanserinden öldü. - Anime director Satoshi Kon died of pancreatic cancer on August 24, 2010, shortly before his 47th birthday.

director
yönetici

Onlar onu bir yönetici olarak atadılar. - They appointed him as a director.

Aktörün yönetici ile bir anlaşmazlığı vardı. - The actor had a dispute with his director.

director
rejisör
director
(Dilbilim) yönlendirici
director
{i} yönetim kurulu üyesi
director
{i} direktör
director
{i} orkestra şefi
director
{i} idareci
director
(Askeri) KOMUTA ALETİ: Radar ve telemetre gibi bir cihazdan alınan bilgilere dayanarak devamlı surette atış esaslarını hesap eden ve bunları toplara intikal ettiren bir elektromanyetik cihaz. Bu cihaz; hareket halindeki bir hedefi, istikamet açısı ve açısal yükseklik bakımından takip etmek için kullanılır. Buna "antiaircraft director" da denir
director
{i} koro şefi
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} director