Bu kumaş kolayca lekelenir.
- This fabric stains easily.
Yakanda bir leke var.
- Your collar has a stain on it.
Ellerim boya ile lekelendi.
- My hands are stained with paint.
Dudaklarım kalamar mürekkebi ile boyandığı için o bana gülüyor.
- He's laughing at me because my lips are stained with squid ink.
Kırmızı şarap lekelerini halınızdan nasıl çıkarırsınız?
- How do you remove red wine stains from your carpet?
Onun gömleği sos ile lekelendi.
- His shirt was stained with sauce.