Onun biri piyanist ve diğeri bir viyolacı olan iki kızı vardır.
- He has two daughters, one is a pianist and the other is a violist.
Tom viyolayı Mary'den çok daha iyi çalar.
- Tom plays the viola much better than Mary.
Bu bir keman değil. O bir viyola.
- This isn't a violin. It's a viola.
Tom Viyolayı nasıl çalacağını biliyor.
- Tom knows how to play the viola.