Tom bir kitapevinde çalışıyor.
- Tom works at a bookstore.
Şehir merkezinde onun bir kitapçı dükkânı var.
- He has a bookstore in the center of the city.
İstasyonun karşısındaki kitabevi çok büyük.
- The bookstore across from the station is very large.
Kitabevi parkın yakınında.
- The bookstore is near the park.
Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti.
- Tom and his grandmother went to the bookstore.
Bu bölgede çok az kitapçı var.
- There are few bookstores in this area.
Kullanılmış kitap evine nasıl gidebilirim?
- How do I get to the used bookstore?