Şimdi sıcaklık sıfırın altında on derece.
- It is ten degrees below zero now.
Termometre 15 derecede durdu.
- The thermometer stood at 15 degrees.
Onun büyük babası yüksek rütbeli bir askerdi.
- His grandfather was a soldier of high degree.
Bir üniversite diplomasına sahip olsa da, Tom hademe olarak çalışır.
- Even though he has a college degree, Tom works as a janitor.
Mary diplomasını haziranda alacak.
- Mary will get her degree in June.
Ben bir lisans derecesi aldım.
- I earned a bachelor's degree.
Tom yüksek lisansını üç yıl önce aldı.
- Tom got his master's degree three years ago.
Master, we knowe that thou sayest, and teachest ryght, nether considerest thou eny mannes degre, but techest the waye of god truely.