a specific area of space

listen to the pronunciation of a specific area of space
الإنجليزية - التركية

تعريف a specific area of space في الإنجليزية التركية القاموس.

room
{i} oda

Odada 2 tane pencere var. - The room has two windows.

Odanın etrafında koşma. - Don't run around in the room.

room
boşyer
room
{f} kalmak

Hangi odada kalmak istersiniz? - In which room would you like to stay?

room
mahal
room
(Bilgisayar) odası

Oturma odası yemek odasına bitişiktir. - The living room adjoins the dining room.

Oturma odasında video oyunları oynarken annem bana onunla birlikte alışverişe gidip gitmeyeceğimi sordu. - When I was playing video games in the living room, Mother asked me if I would go shopping with her.

room
meydan

Odadaki herkes ne meydana geldiğiyle ilgili sersemledi. - Everyone in the room was stunned by what happened.

room
fırsat
room
apartman

Apartmanında tek başına olduğunda, bağımsız hissedersin. Odanda tek başına olduğunda, özgür hissedersin. Yatağında tek başına olduğunda, yalnız hissedersin. - When you're alone in your apartment, you feel independent. When you're alone in your room, you feel free. When you're alone in your bed, you feel lonely.

room
yer

Arabanızda ayıracak yer var mı? - Is there any room to spare in your car?

O yaşlı bir bayana yer açtı. - She made room for an old lady.

room
pansiyon

Bir pansiyonda yaşıyorum. - I live in a rooming house.

room
ç.daire
room
olanak
room
{i} neden

Neden benim odamdasın? - Why are you in my room?

Neden bir odayı paylaşmıyoruz? - Why don't we share a room?

room
{i} boş yer

Herkes için yeterli boş yer var. - There's enough room for everybody.

room
{f} oturmak

O odada gerçekten oturmak istemiyorum. - I really don't want to sit in that room.

الإنجليزية - الإنجليزية
room
a specific area of space

    الواصلة

    a spe·cif·ic ar·e·a of space

    التركية النطق

    ı spısîfîk eriı ıv speys

    النطق

    /ə spəˈsəfək ˈerēə əv ˈspās/ /ə spəˈsɪfɪk ˈɛriːə əv ˈspeɪs/
المفضلات