a small house; a cot; a hut

listen to the pronunciation of a small house; a cot; a hut
الإنجليزية - التركية

تعريف a small house; a cot; a hut في الإنجليزية التركية القاموس.

cottage
{i} kulübe

Son zamanlarda onun yaşadığı kulübe ile karşılaştırılırsa o ev küçük görünüyordu. - It seemed that that house was small if it was compared with the cottage which he lived in even recently.

Uzakta bir kulübe gördük. - I saw a cottage in the distance.

cottage
köşk
cottage
kırevi
cottage
kır evi

Kır evinin arkasında güzel bir ağacın altında bir masa kurdum. - I've set out a table under a beautiful tree behind the cottage.

Köprünün ötesinde bir kır evi var. - There is a cottage beyond the bridge.

cottage
küçük ev
cottage
{i} sayfiye evi

Onun deniz kenarında bir sayfiye evi var - She has a cottage by the sea.

Sayfiye evi bana onunla birlikte geçirdiğim mutlu günleri hatırlattı. - The cottage reminded me of the happy times I had spent with her.

cottage
cottage pudding üzerine meyvalı şurup dükülen bircottager
cottage
kulübe,yazlık ev
cottage
{i} yazlık ev, sayfiye evi
cottage
rençper
cottage
sayfiyecottage cheese süzme peynir
الإنجليزية - الإنجليزية
cottage
a small house; a cot; a hut
المفضلات