a small dish for holding salt

listen to the pronunciation of a small dish for holding salt
الإنجليزية - التركية

تعريف a small dish for holding salt في الإنجليزية التركية القاموس.

cellar
kiler

Onun önsezisine rağmen Mary kilere girdi. - Despite her foreboding, Mary entered the cellar.

Marilla bir mum aldı ve kileri araştırdı. - Marilla took a candle and explored the cellar.

cellar
{i} mahzen

Şarap mahzenine gidin ve birkaç şişe şarap alın. - Go to the wine cellar and get a couple of bottles of wine.

Tom'un bodrumunda bir şarap mahzeni var. - Tom has a wine cellar in his basement.

cellar
bodrum yer
cellar
mahzen/kiler
cellar
bodrum kat
cellar
{i} şarap stoğu
cellar
{i} bodrum

Anne babası Tom'u bodruma kilitledi. - Tom's parents locked him in the cellar.

Tom eski bilgisayarımızı bodruma koydu. - Tom put our old computer in the cellar.

cellar
salt cellar tuzluk
cellar
{i} şarap stoku
cellar
{i} şarap mahzeni

Tom kendini kazara şarap mahzenine kilitledi. - Tom accidentally locked himself in the wine cellar.

Tom'un bodrumunda bir şarap mahzeni var. - Tom has a wine cellar in his basement.

cellar
(Bilgisayar,Teknik) aşağı itmeli bellek
cellar
yeraltı
الإنجليزية - الإنجليزية
cellar
A small dish
platel
a small dish for holding salt

    الواصلة

    a small dish for hold·ing SALT

    التركية النطق

    ı smôl dîş fôr hōldîng sôlt

    النطق

    /ə ˈsmôl ˈdəsʜ ˈfôr ˈhōldəɴɢ ˈsôlt/ /ə ˈsmɔːl ˈdɪʃ ˈfɔːr ˈhoʊldɪŋ ˈsɔːlt/
المفضلات