a short, fat fellow; anything short and thick

listen to the pronunciation of a short, fat fellow; anything short and thick
الإنجليزية - التركية

تعريف a short, fat fellow; anything short and thick في الإنجليزية التركية القاموس.

punch
(Mühendislik) zımba

Biletçi biletimi zımbalamayı unuttu. - The conductor forgot to punch my ticket.

punch
delgi
punch
yumruklama

Neden sadece onu yumruklamadın? - Why didn't you just punch her?

Onun yüzünü yumruklamam gerekir. - I ought to punch him in the face.

punch
bizle delmek
punch
etki
punch
şişman ve hantal bir kukla [tiy.]
punch
{f} vurmak
punch
{f} sertçe basmak
punch
{i} güç
punch
(Tıp) Dokudan küçük yuvarlak parça almada kullanılan özel biyopsi aleti
punch
(Nükleer Bilimler) panç
punch
{i} zımba, delgi, matkap
punch
{i} punç
punch
{i} delgeç
punch
{i} tıknaz tip
punch
{i} kuvvet, etki
punch
(Tıp) Bir çeşit alkollü içki
punch
(isim) kart basma makinesi, tıknaz tip, biz, delgeç, delgi, zımba, kuvvet, meyveli kokteyl (kâsede hazırlanır), muşta, punch, yumruk, güç, baskı kalıbı, kısa bacaklı yük beygiri, bodur
punch
{f} delgeç ile delmek
punch
{i} baskı kalıbı
الإنجليزية - الإنجليزية
punch
a short, fat fellow; anything short and thick
المفضلات