Kısa sürede kendini köy hayatına alıştırdı.
- She soon adjusted herself to village life.
Memleketim Bolu'da patates aromalı köy ekmeği yedim.
- I ate potato flavoured village bread in my hometown, Bolu.
Şehirde bir köpek olmak küçük bir köyde bir insan olmaktan iyidir.
- Better to be a dog in a city than a man in a hamlet.
Sadece bir Rus köyü kalsa bile, o zaman bile Rusya yeniden dirilecektir.
- Even if only one Russian hamlet were to remain, Russia would revive.