a series of activities for some purpose such as election to public office

listen to the pronunciation of a series of activities for some purpose such as election to public office
الإنجليزية - التركية

تعريف a series of activities for some purpose such as election to public office في الإنجليزية التركية القاموس.

campaign
kampanya

Kampanya başarılı oldu ve o seçimi kazandı. - The campaign succeeded and he won the election.

Kim Kardashian Türkiye karşıtı bir kampanya başlattı, bundan dolayı onu asla beğenmiyorum. - Kim Kardashian started a campaign against Turkey, so I never like her.

campaign
{i} mücâdele

Eisenhower, savaşı sona erdirmek için mücadele etti. - Eisenhower had campaigned to end the war.

Truman seçim gününe kadar mücadele etti. - Truman campaigned until Election Day.

campaign
(Askeri) Sefer, harekat
campaign
{f} mücâdele vermek
campaign
(Askeri) SEFER: Müşterek bir maksadın normal olarak belirli bir zaman ve sahada, teminini hedef tutan, birbiriyle ilgili bir seri askeri harekat
campaign
{f} kampanya yapmak
campaign
{i} seferberlik
campaign
(Askeri) askeri operasyon
campaign
(Askeri) harekat
campaign
{i} sefer, seferberlik
campaign
harekat/kampanya
campaign
{f} savaşmak
campaign
{f} adaylığını koymak
campaign
belirli bir sonuca ulaşmak için mücadele
campaign
(fiil) kampanyaya katılmak; adaylığını koymak; sefere çıkmak, mücâdele vermek, savaşmak
campaign
kampanyaya katılmak
campaign
campaigner kampanyaya katılan kimse
campaign
{f} sefere çıkmak
الإنجليزية - الإنجليزية
campaign
a series of activities for some purpose such as election to public office

    الواصلة

    a se·ries of activities for some pur·pose such as e·lec·tion to pub·lic of·fice

    التركية النطق

    ı sîriz ıv äktîvıtiz fôr sʌm pırpıs sʌç äz îlekşın tı pʌblîk ôfıs

    النطق

    /ə ˈsərēz əv akˈtəvətēz ˈfôr ˈsəm ˈpərpəs ˈsəʧ ˈaz əˈleksʜən tə ˈpəblək ˈôfəs/ /ə ˈsɪriːz əv ækˈtɪvətiːz ˈfɔːr ˈsʌm ˈpɜrpəs ˈsʌʧ ˈæz ɪˈlɛkʃən tə ˈpʌblɪk ˈɔːfəs/
المفضلات