Türbede pamuk şekeri satıcıları vardı.
- There were cotton candy vendors in the shrine.
Ben onu bir sokak satıcısından satın aldım.
- I bought that from a street vendor.
Hatırı sayılır bir tartışmadan sonra, alıcı ve satıcı anlaşmaya vardı.
- After considerable argument, the buyer and the seller finally came to terms.
Satıcıya bebek önlüğünün çamaşırla birlikte konulabilip konulamayacağını sormayı unutma.
- Don't forget to ask the seller if the jumper can be put in with the washing.
Ben onu bir sokak satıcısından satın aldım.
- I bought that from a street vendor.
Two of the books Alisha authored had become banner sellers.
... I mean, obviously, both buyer and seller have to be involved. ...