a scientist who devotes himself to doing research

listen to the pronunciation of a scientist who devotes himself to doing research
الإنجليزية - التركية

تعريف a scientist who devotes himself to doing research في الإنجليزية التركية القاموس.

researcher
{i} araştırmacı

Dan, Princeton Üniversitesi'nde bir grup biyoloji araştırmacısı ile bir araya geldi. - Dan met a group of biology researchers at Princeton University.

Ultraviyole ışınlarının ani artışı araştırmacıları ozon deliklerinin varlığına inandırdı. - The sudden increase of ultraviolet rays made the researchers believe in the existence of ozone holes.

investigator
{i} araştırıcı
investigator
{i} araştırmacı

Araştırmacılar pilotu suçlamaya çalıştı. - The investigators tried to pin the blame on the pilot.

Sen gerçekten oldukça becerikli bir araştırmacısın. - You really are quite a skillful investigator.

investigator
tetkikçi
investigator
müfettiş

Ben özel bir müfettişim. - I'm a private investigator.

Müfettişler ne olduğunu çözmeye çalışıyor. - Investigators are trying to decipher what happened.

research worker
araştırmacı
investigator
Soruşturmacı

Dedektif Dan Anderson o yolu izleyen tek soruşturmacıydı. - Detective Dan Anderson was the only investigator to follow that lead.

investigator
{i} dedektif

Sen akıllı bir dedektifsin. - You're a smart investigator.

Tom Boston'da bir özel dedektifti. - Tom used to be a private investigator in Boston.

researcher
{i} arama çalışması yapan kimse
الإنجليزية - الإنجليزية
researcher
investigator
research worker
a scientist who devotes himself to doing research

    الواصلة

    a Sci·entist who devotes him·self to do·ing re·search

    التركية النطق

    ı sayıntîst hu dîvōts hîmself tı duîng risırç

    النطق

    /ə ˈsīəntəst ˈho͞o dəˈvōts həmˈself tə ˈdo͞oəɴɢ rēˈsərʧ/ /ə ˈsaɪəntɪst ˈhuː dɪˈvoʊts hɪmˈsɛlf tə ˈduːɪŋ riːˈsɜrʧ/
المفضلات