Biz patlama duyduk ve evin tutuştuğunu gördük.
- We heard the explosion and saw the house burst into flames.
Şükran Günü'nden bir önceki gün süpermarketler patlamaya hazır.
- The day before Thanksgiving, the supermarkets are full to bursting.
Su şebekesi deprem nedeniyle patladı.
- The water mains burst due to the earthquake.
Onların hepsi gülmekten patladılar.
- They all burst out laughing.
Kız annesini görür görmez birden ağlamaya başladı.
- Instantly the girl saw her mother, she burst out crying.
Tom birden kahkahayı patlattı.
- Tom suddenly burst out laughing.