Saatimi John'a tamir ettireceğim.
- I am going to have my watch repaired by John.
O benim evin kırık penceresini tamir etti.
- He repaired the broken window of my house.
Bisikletimi tamir etmek 5,000 yen'e mal oldu.
- It cost me 5,000 yen to repair my bicycle.
Tamir etmek için radyoyu parçalara ayırdım.
- I took the radio apart to repair it.
Sadece gerekli tamiratları yapın lütfen.
- Just do the essential repairs, please.
Cookie'nin evi onarımdadır.
- Cookie's house is under repair.
Tamirci onarımın uzun sürmeyeceğini söyledi.
- The mechanic said the repair would not take long.