Tom romantizmle ilgilenmediğini söylüyor.
- Tom says he's not interested in romance.
Hayatımda romantizm için yer yok.
- There is no room for romance in my life.
Macera filmlerini sevmediğini düşündüm.
- I thought you didn't like romance movies.
Çok ihtiraslı bir aşk macerasıydı.
- It was a very passionate love affair.
O aşk ilişkisi bir aile sırrıdır.
- That love affair is a family secret.
O tek-taraflı bir aşk ilişkisiydi.
- It was a one-sided love affair.
Bütün ulusal Latin dillerini öğrendim.
- I have studied all the national Romance languages.
İngilizce, Latince kökenli kelimelerle doludur.
- English is full of Romance words.
İngilizce, Latince kökenli kelimelerle doludur.
- English is full of Romance words.