a regulation, piece of ordinance

listen to the pronunciation of a regulation, piece of ordinance
الإنجليزية - التركية

تعريف a regulation, piece of ordinance في الإنجليزية التركية القاموس.

size
büyüklük

Bizim okulumuz sizinkiyle aynı büyüklükte değildir. - Our school was not the same size as yours.

Kitapları büyüklüklerine göre düzenledik. - We arranged the books according to size.

size
Boyut

Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar. - Your room is twice the size of mine.

Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır. - A person's heart is approximately the same size as their fist.

size
ölçü

Sizce Tom'un ayakkabı ölçüsü nedir? - What do you think Tom's shoe size is?

Tom'un bel ölçüsünün ne olduğunu düşünüyorsun? - What do you think Tom's waist size is?

size
ebat

Onlar değişik ebatlarda üretilmektedir. - They are manufactured in various sizes.

Bu elbise, üç ebatta gelir. - This dress comes in three sizes.

size
büyüklük, boyut boyut
size
{f} büyüklüğüne göre ayırmak
size
fi
size
{i} önemli miktar
size
{f} sertleştirmek (şapka)
size
Sığa
size
aharlamak
size
haşıl
size
ahar
size
hacim
a piece of
bir parça

Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var. - I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.

Bana bir parça bilgi getirdi. - He brought me a piece of information.

size
cesamet
size
istenilen ebatta kesip biçmek
size
{i} (ayakkabı için) numara; (elbise için) beden; (şişe/kutu için)boy: What size shoe do you want? Kaç numara ayakkabı
size
size upkdili
size
(fiil) büyüklüğüne göre ayırmak, çirişlemek, tutkallamak, sertleştirmek (şapka)
الإنجليزية - الإنجليزية
size
a regulation, piece of ordinance
المفضلات