Alıcıyı kulağıma taktım.
- I put the receiver to my ear.
Bu gülün vericisi misin yoksa alıcısı mısın ?
- Are you the giver or the receiver of this rose?
Tom alısün ahizesini alıp kulağına koydu.
- Tom picked up the telephone receiver and put it to his ear.
Endişeli ev hanımı telefonun zilini duydu ve hemen ahizeyi kaldırdı.
- The worried housewife heard the telephone ring and quickly picked up the receiver.
In a reflextive pronoun, the doer of the action is also the receiver.