a rapid indication of the primary expressive attitudes of an object, or a space

listen to the pronunciation of a rapid indication of the primary expressive attitudes of an object, or a space
الإنجليزية - التركية

تعريف a rapid indication of the primary expressive attitudes of an object, or a space في الإنجليزية التركية القاموس.

gesture
{i} işaret

Tom Mary'nin önde gitmesi için işaret etti. - Tom gestured Mary to go ahead.

Tom Mary'nin önde gitmesi için işaret etti. - Tom gestured for Mary to go ahead.

gesture
{f} el hareketleri ile konuşmak
gesture
el ile hareket yapmak
gesture
{f} jest yapmak

Sadece bir jest yapmak istedim. - I just wanted to make a gesture.

gesture
işaret etmek
gesture
el/kol/baş hareketi yapmak
gesture
(Tıp) Konuşurken sözü kuvvetlendirmek amacıyla yapılan el, yüz veya vücut hareketi, jest
gesture
el kol hareketi yapmak
gesture
el kol hareketi
gesture
{f} işaret et

Tom Mary'nin önde gitmesi için işaret etti. - Tom gestured for Mary to go ahead.

Tom Mary'nin onu izlemesi için işaret etti. - Tom gestured for Mary to follow him.

gesture
{i} iyi niyet gösterisi
gesture
{i} hareket

Genellikle basit mesajları iletmek için el hareketlerini kullanırız. - We often use gestures to convey simple messages.

Tom'un yaptığı lakayıt el hareketini nasıl yorumlayacağımızı bilemedik. - We didn't know how to interpret the dismissive gesture that Tom made with his hands.

gesture
{i} el/kol/baş hareketi, jest
gesture
(isim) jest, işaret, iyi niyet gösterisi, hareket
gesture
gesturalel hareketlerine ait
gesture
jest yap

Jane kızgın bir jest yaptı. - Jane made an angry gesture.

Eliyle bir jest yaptı. - He made a gesture with his hand.

gesture
{i} jest, güzel davranış
الإنجليزية - الإنجليزية
gesture
a rapid indication of the primary expressive attitudes of an object, or a space

    الواصلة

    a rap·id in·di·ca·tion of the pri·ma·ry ex·pres·sive attitudes of an object, or a space

    النطق

المفضلات