Sorgulama sırasında suçunu itiraf etti.
- During the interrogation he admitted his guilt.
Dan'in sorgu odasına girmesine izin verildi.
- Dan was allowed into the interrogation room.
Sami polis sorgulama odasındaydı.
- Sami was in the police interrogation room.
Tom bütün sabahı sorgulama odasında geçirdi.
- Tom spent all morning in the interrogation room.
Sorgulama sırasında, Fadıl herhangi bir soruyu cevaplamaya hazır ve istekli görünüyordu.
- During the interrogation, Fadil appeared to be ready and willing to answer any question.