a protector; a guardian; a presiding genius

listen to the pronunciation of a protector; a guardian; a presiding genius
الإنجليزية - التركية

تعريف a protector; a guardian; a presiding genius في الإنجليزية التركية القاموس.

president
reisicumhur
president
başkan

1860'ta Lincoln, ABD başkanlığına seçildi. - In 1860, Lincoln was elected President of the United States.

Fransa Başkanı, Okinawa'yı ziyaret etti. - The President of France visited Okinawa.

president
rektör
president
cumhurbaşkanı

Kongreden geçtikten sonra, Cumhurbaşkanı kanunu veto etti. - The President vetoed the law after Congress passed it.

Bazı insanlar cumhurbaşkanının seyahat ederek çok fazla zaman harcadığını düşünüyor. - Some people think the president spends too much time traveling.

president
sadır
president
şef
president
{i} genel müdür

Genel müdür ofisin dışındaki protestocuları görmezden geldi. - The president ignored the protesters outside his office.

Genel müdür her bir adamı görevine atadı. - The president appointed each man to the post.

president
(Askeri) BAŞKAN: Bir kurul veya mahkemede başkan durumundaki kimse
president
{i} devlet başkanı

Devlet Başkanının korumaları girişin önünde konuşlandırıldılar. - The President's guards are stationed in front of the entrance.

Daha sonra devlet başkanına yazdı. - Later he wrote to the president.

الإنجليزية - الإنجليزية
president
a protector; a guardian; a presiding genius
المفضلات