Televizyonumun garanti süresi bitti.
- The warranty for my TV is expired.
Garanti normal aşınma ve yıpranmayı içermemektedir.
- The warranty doesn't cover normal wear and tear.
Şirketin muhasebecisi için bir tutuklama emri yayımlandı.
- An arrest warrant was issued for the company's accountant.
Tom'un tutuklanması için haklı bir nedenim var.
- I have a warrant for Tom's arrest.
Onun eylemlerinin haklı neden olduğunu kabul ettik.
- We agreed that his actions were warranted.
Than for pité I made the damesell to lepe on her palferey, and I promysed her to be her waraunte and to helpe to entyre her lorde.