Aptallık frenleri olmayan bir bisiklete binmektir.
- Stupidity is riding a bike that doesn't have brakes.
Tom bir bisiklete binmek için gitti.
- Tom went for a bike ride.
Dün bisikleti tamir ettim.
- I fixed the bike yesterday.
Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
- Her bike is better than mine.
Bisiklete binmeyi bilmiyor.
- He doesn't know how to ride a bike.
Beş yaşında olduğun için bisiklete binme.
- Don't ride a bike because you are five years old.
Mary'nin motosikletini çalan Tom'du.
- It was Tom who stole Mary's bike.
Motosikletim seninki gibi bir şey değil.
- My bike is nothing like yours.